Sermayenin götürdüğü “baklava”lar…

Onlar birbirlerinden kirli ellerinden baklava da yerler, keyifli keyifli halka küfrederek kahkahalar da atarlar… Hafızalarımıza kazınan o sahneler bu ülkede sermaye ile iktidarın hep aynı safta olduğunun resmidir. Ülkeyi soyup soğana çevirenlerin şimdi keyifle götürdükleri o baklavaları boğazlarına dizmek ise boynumuzun borcudur.

AKP’nin tanınmış siyasetçilerinden Mustafa Varank’ın baş ve işaret parmağı arasına sıkıştırılmış olan “okunmuş” bir baklava dilimini kendi eliyle ve dualar eşliğinde Ali Koç’a yedirmesi hafta boyunca tartışıldı. Geçtiğimiz hafta Birleşik Arap Emirlikleri’nde gerçekleşen THY EuroLig final maçı öncesince çekilen bu görüntülerin anlık gelişen samimi bir görüntü olduğunu söyleyenler de oldu. Planlı bir prodüksiyon olduğunu, görüntülerin tam üç kez çekildiğini iddia edenler de…

Ama bir gerçek var ki, Koç ailesi AKP’lilerin ya da bu ülkeyi yönetenlerin elinden ilk kez baklava yemiyor. Abu Dabi’de çekilen görüntüler Koç sermayesi ile siyasal iktidar arasındaki “tatlı” ilişkiyi tüm rezilliği ile ortaya seriyor sadece. Ama onlar şerbetli sohbetlerinde bugüne kadar birbirlerinin elinden öyle baklavalar yediler ki…

Söz konusu olan Koç ailesi olduğunda o baklava diliminin en büyüğü tartışmasız bir şekilde TÜPRAŞ oldu. AKP daha hükümet olduğu ilk dönemde sadece 4 yıllık kârı karşılığında peşkeş çekti TÜPRAŞ’ı Koç ailesine. Ve Koç, o TÜPRAŞ’tan 20 yılda 18 milyar dolara yakın kârı cebe indirdi. Yine aynı TÜPRAŞ’ta daha birkaç hafta önce AKP’nin grev yasaklarını kendisine kalkan yapan Koç ailesi TÜPRAŞ işçisine sefalet sözleşmesini dayattı.

Onlar birbirlerinden kirli ellerinden baklava da yerler, keyifli keyifli halka küfrederek kahkahalar da atarlar… Hafızalarımıza kazınan o sahneler bu ülkede sermaye ile iktidarın hep aynı safta olduğunun resmidir. Ülkeyi soyup soğana çevirenlerin şimdi keyifle götürdükleri o baklavaları boğazlarına dizmek ise boynumuzun borcudur.