TPI kapitalistinin yüzde 30 sefalet zammı dayatmasını kabul etmeyen işçiler 13 Mayıs’tan bugüne Sasalı’da bulunan fabrikanın önünde grevi sürdürüyor. Çevre fabrikalardan işçiler, emek örgütleri, sendikalar, üniversite öğrencileri düzenledikleri dayanışma ziyaretleri ile TPI işçilerinin mücadelesine güç veriyor. TPI’da yaşanan sorunlara ve grev sürecine dair TPI işçileriyle konuştuk:
“Ben T2’de çalışıyorum. Direnişimiz her geçen gün güçlenerek devam ediyor. İşverenin yüzde 30 zam dayatmasını kabul etmiyoruz. Bizi açlık sınırının altında yaşamaya mecbur bırakıyorlar. Giydirilmiş ücretlerimiz 32 bin TL’ye geliyor. Çalıştığımız koşullara göre çok düşük ücretler. Beyaz yakaların ailesine kadar özel sağlık sigortası yapılıyor, işçiye yok. Zehri biz soluyoruz, kıyafetlerimizle eve taşıyoruz, bize yapmıyorlar. Beyaz yakalara Simge Sağın konseri düzenleniyor. Bize ramazanda bir iftar yaptılar ona da ‘ailenizi getirmeyin’ diyorlar. Kimse gitmedi tabi. Biz greve çıkarken her şeyi göze aldık. Sanmasınlar ki yılacağız, her geçen gün moralimiz artıyor. Bizi burada tutan şey onurlu ve dik duruşumuz. Biz işverenden ortaklık istemiyoruz, biz hakkımızı istiyoruz. İşveren kârına bizi ortak etmiyorsa, zararına da ortak etmemeli. Bize destek verenlere de çok teşekkür ediyorum. Ölmek var dönmek yok!”
“Hükümet tarafından belirlenmiş olan programın bizlere dayatılması yüzünden greve çıktık.” diyen 9 yıllık TPI işçisi boş maaşının 25 bin olduğunu söyleyerek şu sözleri ekledi: Açlık sınırındayız ve geçinemiyoruz. İşveren son 5 oturumda yüzde 30 vererek bizi yok saydı, tepkiliyiz. Biz sağlığımızdan vazgeçiyoruz, milyon dolarlık kârı var bize yüzde 30 veriyor. Taleplerimiz net, masamız ortada, işverenimiz yok. Bizi görene kadar greve devam edeceğiz. Hakkımızı alana kadar direneceğiz, başka seçenek yok.”
8 yıllık başka bir arkadaşımız da bugüne kadar yaşanan sorunların üst yönetime iletilmesine rağmen bir çözüm bulunmadığına işaret etti:
“Merhaba, ortalama 8. yılıma giriyorum. Finiş dediğimiz bölümlerde, zımpara, boya bütün bölümlerde çalışmış bulunmaktayım. İçeride şartlar zaten insan sağlığı için çok çok yetersiz durumdaydı. Bunu sürekli üst yönetime, amirlere ilettiğimiz halde bir çözüm bulunmadı. Sadece basit bir maske ve gözlükle geçiştirmeye çalışıyorlar. Sözleşme görüşmelerinde zaten bize insanca yaşam ücreti vermeyeceğini biliyorduk. Bunu bize içeride yansıttılar. İnsan sağlığını düşünmeyenler insanın evdeki ekonomik durumunun düzelmesini zaten düşünmezler. Grev bizim için kaçınılmazdı. Bizim için bir yaşam mücadelesi, onur mücadelesi bu. Ailem için buradayım, kızım için buradayım, ihtiyaçlarımız için buradayım. Vazgeçmeyeceğiz.”
Kadın işçiler TPI’da verilen mücadelenin parçası. Bir kadın arkadaşımız “Bizim ev geçindirmediğimiz düşünülüyor ancak ben tek başıma 2 çocuk okutuyorum. Çocuklarımın hakkı için grevdeyim.” derken, başka bir kadın arkadaşımız ise şu sözleri söyledi:
“Çalışma koşullarımız gerçekten ağır. Bayanlar olarak erkeklerin yaptığı birçok işi yapıyoruz. Özellikle toz konusu çok önemli. Evet Kişisel Koruyucu Donanımları (KKD) sağlıyorlar bize ama toz için bize tanımlanan maskeler çok yetersiz. Maske takılıyken kokuyu ve tozu alabiliyorum, çünkü geçirgenliği çok fazla. Gün içinde sadece 1 tane alabiliyoruz. Menemen’deki fabrikanın ekipmanları ve otomasyonu buraya göre daha yeni. Ancak burası eski ve iyileştirmeler yapılması lazım. Kalıp tarafında kullanılan kumaşların kaldırılması için ekipman gerekli. Kumaş ruloları çok ağır, sürekli kaldırınca bel fıtığı, boyun fıtığı, bilek, diz, omuz ve kol rahatsızlıklarına neden oluyor. Bu kadar ağır iş yapmamıza rağmen emeğimizin karşılığını alamıyoruz. İşimizi seviyoruz, çalışma koşullarımız düzelsin ve emeğimizin karşılığını alalım istiyoruz. Bunun için de grevdeyiz.”
TPI işçileri kazanmak için dayanışmanın önemine vurgu yaparak çağrılarını yükseltiyorlar:
“Tozlu ortamda çalışıyoruz. İş güvenliği yeterli düzeyde değil. İSG ile işveren birlikte hareket ettiği için sadece işçiyi sıkmakla meşguller. Bir iş güvenliği yok. Çoluğumuza çocuğumuza bir gelecek sağlamak için bu mücadeleyi veriyoruz. İşçiler olarak daha çok birlik olmalı ve sesimizi duyurmalıyız. Daha çok dayanışma bekliyoruz. Grevin gidişatını güçlendirmek için etrafımızı bilinçlendirmemiz gerek. Tüm işçi ve emekçileri dayanışmaya bekliyoruz.”