Taksim’in 1 Mayıs alanı olduğu, 1 Mayısları Taksim’de kutlamanın meşruluğunun da buradan geldiği gerçeğini görmek için hiç de bir mahkeme kararına ihtiyaç yoktur. Bu meşruluk işçi sınıfının ve emekçilerin verdiği görkemli mücadeleler ve ödediği ağır bedellerle tarihe kazınmıştır.
Taksim Meydanı’nda gerçekleşen görkemli 1 Mayıslar, sermaye sınıfının adeta korkulu rüyasıdır. Zira Türkiye’de 1 Mayıslar Taksim ile özdeşleşmiştir. Bu nedenle Taksim Meydanı uzun süredir işçi ve emekçilere yasaklıdır. Tam da Taksim üzerinden patlak veren Haziran Direnişi, sermayenin hizmetindeki AKP iktidarının Taksim korkusuna yeni boyutlar ekledi.
Gezi korkusunu hâlâ iliklerinde hisseden AKP, her fırsatta saldırılarını sürdürüyor. Pek çok başka örnekte olduğu gibi, Taksim yasağında da, kendi yasalarını dahi çiğneyerek hareket ediyor. Taksim 1 Mayıslarının yasaklanmasının düzenin yasaları açısından bile bir hukuksuzluk örneği olduğu Anayasa Mahkemesi kararı ile de tescillendi. Ama Taksim Gezi Direnişi korkusu iliklerine işlemiş AKP iktidarı, kendi hukukunu ayaklar altına almaktan bile geri durmuyor.
Mahkeme kararında “emekçilerin ortak hafızasının varlığı” açısından Taksim 1 Mayıslarının önemine, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edilemeyeceğine vurgu yapılmaktadır. Ne var ki Taksim’in 1 Mayıs alanı olduğu, 1 Mayısları Taksim’de kutlamanın meşruluğunun da buradan geldiği gerçeğini görmek için hiç de bir mahkeme kararına ihtiyaç yoktur. Bu meşruluk işçi sınıfının ve emekçilerin verdiği görkemli mücadeleler ve ödediği ağır bedellerle tarihe kazınmıştır.
Taksim iradesini zayıflatmak 1 Mayıs iradesini zayıflatmaktır
Önce KESK, sonrasında ise DİSK 1 Mayıs’ta Taksim’de olacağız açıklaması yaptılar. Devrimciler bunu zaten yıllardır savunuyorlardı. Nitekim bu yıl da “Taksim’i hedefleyen birleşik, kitlesel, tarihsel ve sınıfsal özüne uygun 1 Mayıs’ı birlikte örgütleyelim” çağrısı yaptılar. Ancak halihazırda Taksim çağrısı yapmayan, daha farklı bir tercihi örgütlemeye çalışan ya da en azından gelişmeleri beklemeyi tercih eden grup ve çevreler de var.
Bir EMEP heyetinin DİSK’i ziyaret ederek İstanbul 1 Mayıs’ının Taksim’de yapılması çağrısı konusundaki “kaygılarını” ilettiği bilgisi basına yansıdı. Yine aynı partinin bazı şubelerdeki etkisini kullanarak, KESK yönetiminin Taksim çağrısını tartışmaya açtığı da gelen bilgiler arasında.
1 Mayıs’ın tarafı olan sendikal ve siyasal kurumların önemli bir bölümünün Taksim açıklaması yaptığı bir durumda bu tür çabalar, yılların ardından nihayet belirli bir güçle ortaya çıkan Taksim iradesinin altını oymak manasına gelecektir. İlgili çevreleri sorumluluğu ağır bu tutumdan uzak durmaya çağırıyoruz.
