Sanmayın ki bu tehdit ve hakaretlerin hedefi sadece Eti Krom işçileri. Yoksulluğu, sefaleti, kölece koşullarda çalışıp yaşamayı dayattıkları milyonlara her gün söyleniyor bu sözler. Emeğimiz çalınırken, ölümüne işe koşulurken, bir avuç asalağın devasa bir servet birikimi elde etmesi karşısında milyonlarımız açlık düzeyinde yaşıyorken, insan onurunu başka ne ayaklar altına alabilir ki! Ayağa kalk işçi kardeşim. İşine, emeğine, geleceğine, en çok da onuruna sahip çıkmak için ayağa kalk!
Adına patron denilen bir zatın, çalışmanın, alınteri akıtmanın ne olduğunu bilmeden yaşamış, emek hırsızlığını kimlik haline getirmiş bir işçi düşmanının işçileri azarlarken çekilmiş görüntüleri yayınlandı. Almış işçileri karşısına, taleplerini dile getirmelerini engelleyerek “Koyarım hepinizi kapının önüne” diyor, “Ben izin vermeden konuşmayacaksınız” diyor. “Dünyanın birçok yerinde olan işletmelerim var” diye böbürleniyor. “Burası benim için önemli değil”, “toplamın yüzde 15’i bile etmiyor”, “vururum kapısına kilidi, hepiniz aç kalırsınız” tehditleri savuruyor. Eylem yapamazsınız, haklarınızı talep edemezsiniz, size neyi reva görürsem ona boyun eğmek zorundasınız demeye getiriyor. Belli ki tek damla ter akıtmadan elde ettiği mülkiyetine işçilerin de dahil olduğunu düşünüyor.
Bu arsızlık Elazığ’da bulunan Eti Krom maden işçilerine karşı sergilendi. Arsızlığı yapan ise işletmenin sahibi Ali Rıza Yıldırım. Yıldırım Holding yöneticisi. Yerin metrelerce altında çalışan, her gün ölüm riskinin yanı sıra yoksulluk ve sefalet içinde yaşayan işçilerin zam talebi karşısında takınılan tutum bu. Sanmayın ki istisnai bir örnek. Eti Krom’un sahibi bu kapitalist düzenin ruhunu yansıtıyor.
AKP’nin özelleştirme yağmaları sırasında Eti Krom madenini 2004 yılında yok pahasına satın almış Yıldırım sülalesi. Hani şu zarar ediyor denilerek sömürücü asalaklara peşkeş çekilen işletmelerden biri. O günden sonra ise belli ki işleri açılmış. AKP’nin palazlandırdığı “büyük patronlardan” olmuşlar. Eti Krom’un kârlarıyla uluslararası nakliyat firmaları satın almışlar, 22 liman sahibi olmuşlar, dünyanın birçok ülkesinde fabrikaları var. Beş-on yılda ülkenin en büyükleri listelerine girer hale gelmişler. Pandemi dönemi vurguncuları bunlar. Eti Krom’u satın aldıktan sonra 52 işçi madenlerde yaşamını yitirmiş. Yasa yok, kural yok, denetim yok, nasılsa düzen bir bütün olarak arkalarında. İşçilerin ölümüne çalıştırılması sayesinde Yıldırım sülalesi kâr rekorları kırmış. Bu hızlı büyümenin verdiği pervasızlık ve AKP’nin “yağmacı iş adamlarından” olmanın verdiği rahatlıkla, yıllardır emekleri üzerinde tepindikleri işçileri tehditlerle boyun eğdirmeye çalışıyorlar.
Sanmayın ki bu tehdit ve hakaretlerin hedefi sadece Eti Krom işçileri. Yoksulluğu, sefaleti, kölece koşullarda çalışıp yaşamayı dayattıkları milyonlara her gün söyleniyor bu sözler. Emeğimiz çalınırken, ölümüne işe koşulurken, bir avuç asalağın devasa bir servet birikimi elde etmesi karşısında milyonlarımız açlık düzeyinde yaşıyorken, insan onurunu başka ne ayaklar altına alabilir ki!
Ayağa kalk işçi kardeşim. İşine, emeğine, geleceğine, en çok da onuruna sahip çıkmak için ayağa kalk!
