İşçi ve emekçiler, toplumla alay edercesine kurulan bu cümlelere karşı hakları ve geleceği için birleşmeli, örgütlenmeli ve mücadele etmelidir. Milyonlar kuru ekmeğe muhtaçken “bir Audiyi çok gördüler” diye yakınanlardan hesap sormalıdır.
Ekonomik krizin faturası “fedakârlık” söylemleriyle işçi ve emekçilere çıkartılırken devlet bütçesini arpalığa çevirenlerin icraatları sürüyor. Emekçilere “tasarruf” telkin edenler lüks araçlarından inmiyor, şatafatlı yaşamlarından vazgeçmiyor. Dahası toplumla alay edercesine açıklamalar yapıyorlar.
Bunun son örneği Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş oldu. Sıklıkla bindiği lüks arabalarla gündeme gelen Erbaş “bir Audi’yi çok gördüler” diye yakınıyor. Yıllık 130 milyara dayanmış Diyanet bütçesinin eşe-dosta ve lüks araçlara harcanmasını sorun etmiyor, bunun tartışılmasına içerliyor. Kendince araç sayıları veriyor, eski arabalar kullandıklarını ifade ediyor. Hatta kaza riski atlatmış olmalarını böyle gerekçelendiriyor. Söylenenlerin doğruyu yansıtmadığı ortadayken ve Diyanet’in araç dökümleri basında sık sık listelenirken toplumu aldatmaya çalışıyor.
İşçi sınıfı ve emekçilere sefalet dayatan AKP iktidarı, milyonlarca insanı açlıkla baş başa bırakmayı “krizden çıkış” politikası olarak uyguluyor. Güya devlete de tasarruf tedbirleri getiriyor. Ancak saray, avanesi ve bakanlıkların işçi ve emekçilerden toplanan vergilerle oluşturulan bütçeyi tepe tepe kullanmak dışında yaptıkları bir şey yok. Düzinelerce lüks araçla, koruma ordusuyla dolaşıp işçi ve emekçilerden sabır bekleyenler, eleştirilere karşı lüks araçlarla gezmeyi savunmaktan geri durmuyorlar.
Diyanet’in neden birçok bakanlıktan fazla bütçesi var ve 130 milyara yakın bu bütçe ne işe kullanılıyor sorusu bir tarafa, Ali Erbaş’ın babasının parasını harcıyormuşçasına savunma yapması pişkinlikte hiçbir sınır tanımadıklarını ortaya koyuyor.
İşçi ve emekçiler, toplumla alay edercesine kurulan bu cümlelere karşı hakları ve geleceği için birleşmeli, örgütlenmeli ve mücadele etmelidir. Milyonlar kuru ekmeğe muhtaçken“bir Audiyi çok gördüler” diye yakınanlardan hesap sormalıdır.
