Sömürü düzeni devam ediyor ve AKP’li yıllarda baskı ve sömürü alabildiğine boyutlandı. İşçi ve emekçilerde birikmekte olan öfke elbet bir gün patlayacak. Saatlerinizi kolunuzdan çıkarmayın, zira vaktiniz giderek daralıyor!
Geçtiğimiz günlerde AKP 8. Kongre’si gerçekleştirildi. Erdoğan yaptığı konuşmada “sömürü düzenine son verdik” dedi. Duy da inanma! AKP iktidarı altında milyonlarca işçi ve emekçinin alım gücü yıllar içinde erirken, sermayedarlar büyüdükçe büyüdü, sömürü katmerlendikçe katmerlendi. Asgari ücret ortalama ücret haline geldi. Hemen hemen bütün ücretliler yoksulluk sınırının altına mahkûm edildi.
Sermayenin çarkları dönsün diye pandemide hayatlarımız hiçe sayılarak çalışmak zorunda bırakıldık. “OHAL’den istifade” grevlerimiz yasaklandı. Esnek çalışma modelleriyle kazanılmış haklarımıza göz dikildi. Bütün bunlar yaşanırken, hangi sömürü düzeni son buldu anlamak mümkün değil? Ya aynı ülkede yaşamıyoruz ya da “ağam bizimle yine eğleniyi”.
Milyonlarca asgari ücretli 22.104 liraya, emekli 14.469 liraya mahkûm edilirken ve sermaye semirdikçe semirirken sömürü son bulmuş olabilir mi? Bu cümlenin kurulduğu kongrede 1.607 delegeye 4 bin liralık saat dağıtılmasına ne demeli… Tasarruf politikaları ile bizlerin ekmeğine göz dikerken “itibardan tasarruf” etmeyenler, kendilerinden olana bir kıyak daha geçmişler anlaşılan.
Deprem bölgesinde aradan geçen iki yıla rağmen çadırlarda, konteyner kentlerde yaşamaya mahkûm edilenler varlığını korurken, AKP’li delegeler fiyakalı saatlerini takıp bizlere sabretmemizi, şükretmemizi telkin etmeye devam edecekler. Sıkıştıkları yerde muhalefeti suçlayacak, daha da sıkıştıklarında kandırıldık diyecekler.
Tüm bunlar yetmediğinde, sesini yükseltenleri tutuklar, toplumu sindirir, yolumuza bakarız diye düşünüyorlar.
Kazın ayağı öyle değil ama… Bu sömürü düzeni devam ediyor ve AKP’li yıllarda baskı ve sömürü alabildiğine boyutlandı. İşçi ve emekçilerde birikmekte olan öfke elbet bir gün patlayacak. Saatlerinizi kolunuzdan çıkarmayın, zira vaktiniz giderek daralıyor!
