Temel Conta işçileri, 5 ayı aşkın bir süredir sendikal hakları ve insanca çalışma koşulları için grevlerini sürdürüyor. Grevci işçiler, 17 Mayıs günü Temel Conta patronunun yönlendirmesiyle fiziksel ve sözlü saldırıya uğradı. Temel Conta fabrikası işyeri temsilcisi Sinem Kaya yaşanan saldırıyı ve sonrasında gösterilen sınıf dayanışmasını gazetemize anlattı:
Temel Conta işçileri, 5 ayı aşkın bir süredir sendikal hakları ve insanca çalışma koşulları için grevlerini sürdürüyor. Grevci işçiler, 17 Mayıs günü Temel Conta patronunun yönlendirmesiyle fiziksel ve sözlü saldırıya uğradı. Bu saldırının ardından, grevlerine kararlılıkla devam eden Temel Conta işçilerinin grev alanına birçok kurum dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. Temel Conta fabrikası işyeri temsilcisi Sinem Kaya yaşanan saldırıyı ve sonrasında gösterilen sınıf dayanışmasını gazetemize anlattı:
“16 Mayıs günü greve rağmen fabrikada çalışmakta olan iki işçi cuma namazına gitmek için çıktığı sırada halen fabrikada çalışan Sergen Topu isimli şahıs küfürler ederek grevdeki 2 abimizi hedef aldı, direkt fiziksel saldırıya geçti. Bir abimizi yumrukladı, diğer abimizin boğazını sıktı, biz 5 kadın arkadaşla ayırmaya çalıştık. Ama gözü dönmüş gibi bize ‘hepinizin grevine başlarım, hepinizi geberteceğim’ diyerek tehditler ve hakaretler etti. Bu saldırıları yaparken gülüyordu, sonra hiçbir şey olmamış gibi cuma namazına gitti. Bir arkadaşımızı polisi çağırması için yolladık. Biz polisi bekledik, hastaneye gittik, darp raporu aldık ve şikayetçi olduk. İşverenin kışkırtması sonucu bize saldırdığını biliyorduk zaten. Sergen Topu’yu İnsan Kaynakları şirket aracıyla karakola götürdü, ifadesini verdikten sonra tekrar iş yerine getirdi ve fabrika önünde saldırıya uğrayan biz işçilere bakarak güldüler. İçerideki arkadaşlarımız tepki gösterince ‘Onlar yüzünden bu baskıya maruz kaldık. Onlar greve çıktı, her şey onlar yüzünden oldu’ demiş. Bizim greve çıkmamızın bu şahısla hiçbir ilgisi yoktur. Tamamen işverenin kışkırtması doğrultusunda bu saldırı gerçekleşmiştir. Sonradan şirket aracıyla karakola getirilip götürülmesi bunun en büyük kanıtıdır.
Bize bu saldırı korkutmak için, vazgeçirmek için yapıldı. Temel Conta grevinde kadınlar çoğunlukta. Eşlerimizin artık bize izin vermeyeceği ve grevi bırakacağımız düşünüldüğü için bu saldırı gerçekleşti. Ama biz bu yoldan dönmeyiz! Ailelerimiz tam destek oluyor. Gizlimiz saklımız yok, korkumuz yok. Bu bizler için onur meselesi ve bu mücadele zafere kadar devam edecek.
Bu olaydan sonra Ege İşçi Birliği ve Petrokimya İşçileri Birliği grevle dayanışma çağrısı yükseltti. TPI işçileri, Tetrapark işçileri, DYO işçi temsilcileri grev alanına ziyarette bulundular.
Türk-İş 3. Bölge Başkanı Hayrettin Çakmak, Petrol-İş İzmir Şube Başkanı ve yardımcıları, TEKSİF başkanları ve DİGEL işçileri, TÜMTİS şube başkanı ve temsilcileri, Umut-Sen, TİP, TKP, TÖP, SCP, Halkevleri, üniversite öğrencileri ve Kadın Dayanışma Komiteleri grev alanına gelerek bize yalnız olmadığımızı gösterdiler. Şubemizin fabrika önünde yaptığı eyleme de başta KESK olmak üzere birçok kurum katılarak destek verdi.
‘Yaşasın sınıf dayanışması’ sloganının anlamını, o birliği, mücadelemizde yalnız olmadığımızı gösterdiler. Bizler bu mücadelede yalnız değiliz.”
