Buse Kara’ya özgürlük!
Buse Kara’nın da bizzat Şık Makas kapitalisti Haluk Kolunsağ’ın talebiyle gözaltına alındığı ve burjuva yargının bu talep üzerine ev hapsi kararı verdiği bir sır değil.
Merkez Bankası’nın tutmayan enflasyon hedefleri
2025 yıl sonu oranlarındaki sapmaya rağmen Merkez Bankası 2026 yılı enflasyon beklentisini değiştirmedi. Zira beklenen enflasyona göre ücret belirleme politikası, ücretlerin düşük tutularak alım gücünün geriletilmesinin gereğidir. Bu gereklilik, Şimşek adıyla anılan ekonomik ve sosyal yıkım programının da temelidir.
Sefaleti değil, mücadeleyi büyütelim!
İşçi sınıfının mücadele tarihi defalarca göstermiştir ki, kazanımlar ancak örgütlü mücadeleyle elde edilebilir. Bugün de aynı bilinçle hareket etmek, sendika bürokratlarının belirlediği talepler ve çizdiği sınırlarda değil, işçilerin fiili ve meşru mücadele hattında ısrar etmek zorundayız.
Smart Solar’ın grevci işçileri: “İnsanca ücret ve çalışma koşulları istiyoruz!”
Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlü Smart Solar işçilerinin grevi üç haftayı geride bıraktı. Grevde, başta kadın işçiler olmak üzere tüm işçilerin coşku ve kararlılığı sürerken, patronun “harçlık” verir gibi sunduğu zam teklifine duyulan öfke de sürüyor.
Bütçe görüşmeleri aynı tas aynı hamam…
Bütçe sunumlarını yapan hiçbir bakan ne yapılan yanlışların hesabını veriyor ne de en küçük bir sorumluluk hissediyor. Çünkü onlardan hesap soracak olan biz işçiler ve emekçiler sessiz kalıyoruz. Sessizliğimiz sürdükçe, hesap sormadıkça hiçbir şeyin değişmesini bekleyemeyiz.
Burjuva uşağı Mehmet Şimşek
Şimşek kendi aslını inkâr etmeye çalışa dursun işçi sınıfı ve emekçilerin içinde Şimşek’e ve uyguladığı programa olan öfke ve tepki her geçen gün artıyor. Şimşek’in bu tür açıklamalarının ise bu öfke ve tepkiyi dindirme gücü bulunmuyor.
GÜNCEL / Tüm Yazılar
KAPAK
Asgari değil insanca bir yaşam!
“Başlayan asgari ücret süreci ve onu takip edecek yıllık zam dönemi, işçi sınıfı ve emekçilerin birliğini ve örgütlülüğünü güçlendirmek için önemli fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları değerlendirmek, sınıf içi örgütlülüğü güçlendirmek, farklı mücadele arayışlarını yan yana getirmek ve tüm çabayı krizin faturasını reddeden ortak bir hat üzerinde birleştirmek önümüzdeki görevlerdir.”
En iyi savunma hücumdur!
Eğer metal işçisi haklarını korumak istiyorsa, daha bugünden en önemli silahı olan üretimden gelen gücünü kullanmaya hazırlanmalı; “en iyi savunma hücumdur” anlayışıyla irili ufaklı eylemlerle bu sürece hazırlanmalıdır.
Düzen siyaseti çürümüştür!
Baskı, sömürü ve rant üzerine kurulu bu düzenin siyasetinde riyakârlık ve çıkar ilişkilerine boyun eğme düzenin mayasından gelmektedir. Vaatler ve söylemler gibi ilkeler, programlar, yasalar ve işleyişler de işçi emekçileri aldatmak dışında bir anlam ifade etmez. Bu aldanmadan kurtulmanın yolu, işçi sınıfının bu oyunun dışına çıkarak kendi siyasetini inşa etmesinden geçiyor.
IMF’siz IMF programına devam…
Peki bu durumda; işçi sınıfı ne yapacak? Ya IMF güdümlü sefalet koşullarını dayatan programlara boyun eğecek ya da masaya yumruğunu vurup kendi kaderini kendi ellerine alacak… Bugün sermaye sınıfının çıkarları uğruna milyonlarca emekçiye sefalet dayatan bu düzenin karşısında emekçilerin insanca bir yaşam için mücadele etmek dışında başka bir seçeneği bulunmuyor.

Demokrasi kavramı üzerine 5 / İşçi demokrasisi
İşçi demokrasisinin, burjuva demokrasisinden binlerce kat daha demokratik ve üstün olduğu gerçeği gerek Paris Komünü deneyimi gerekse 1917 Ekim Devrimi’yle somut olarak doğrulanmıştır.
Demokrasi kavramı üzerine 4 / Burjuva demokrasisi
Kapitalist düzende üretim araçlarıyla birlikte devlet de burjuvaziye aittir. Dolayısıyla bu düzende “eşitlik”, “özgürlük” ve “demokrasi” gibi kavramlar, üretim araçlarının özel mülkiyetinin burjuvaziye ait olduğu ve bununla birlikte siyasal iktidarın da ona ait olduğu gerçeğini gizlemeye yarar.
Demokrasi kavramı üzerine-3 / Sömürü, devlet ve demokrasi
İşçi sınıfının kendi mücadelesiyle elde ettiği oy hakkı, yasalar önünde eşitlik, biçimsel seçilme hakkı gibi kazanımlar da siyasal iktidarın gerçek niteliği konusunda yanılsamalara yol açtı. Burjuvazi önce zorla kabul etmek zorunda kaldığı bu hakları, sonrasında sömürü düzenini geniş kitlelere onaylatmanın aracına çevirdi. Bu da işçi sınıfı ve emekçilerin, üretim araçlarına sahip olan kapitalistlerin siyasal iktidarın da esas sahibi olduğu ve devlet denilen mekanizmanın onlara hizmet ettiği gerçeğini kavramasını zorlaştırdı.