Emperyalist saldırganlık insanlığı tehdit ediyor!

ABD ile suç ortakları Rusya’yı zayıflatmak için genelde Ukrayna’yı, özelde bu ülkenin işçi ve emekçilerini ateşe atıyorlar.

Ukrayna-Rusya savaşı, daha doğru bir ifade ile NATO-Rusya savaşı 24 Şubat’ta birinci yılını doldurdu. Savaş ikinci yılına girerken, emperyalistler Almanya’nın Münih kentinde “Güvenlik Zirvesi” topladılar. Zirvede ABD, İngiltere, Almanya, Fransa gibi devletler, Ukrayna’ya daha çok silah ve para göndereceklerini açıkladılar.

ABD ile suç ortakları Rusya’yı zayıflatmak için genelde Ukrayna’yı, özelde bu ülkenin işçi ve emekçilerini ateşe atıyorlar. Zira savaşın uzamasının faturasını öncelikle bu ülkenin emekçileri ödüyor. Aynı boyutlarda olmasa da Rusya’da da benzer sorunlar yaşanıyor.

Bu uğursuz savaş gerçekte ABD hegemonyasının bekçisi olan NATO ile Rusya arasında cereyan ettiği için, sonuçları dünyanın pek çok ülkesini etkiliyor. Savaşa destek veren ülkelerde enflasyonun yükselmesi, yoksulların sayısında büyük bir artışa neden oldu. Öte yandan silah ve enerji tekelleri büyük vurgunlar yaptılar. Bunun bedelini, savaşın tarafı olan ülkelerin insanları hayatlarıyla ödediler. Diğer ülkelerin emekçileri ise daha çok yoksulluk ve sefalete itilerek ödüyorlar.

Savaş uzadıkça yayılma riski artıyor. Zira Ukrayna ABD-NATO cephesi adına savaşıyor. Bu durumda NATO ile Rusya’nın doğrudan karşı karşıya gelebilecek olması, her iki tarafın da gelişmiş nükleer silahlara sahip olması, insanlık için büyük bir tehlike oluşturuyor. Zira sıkışan tarafın, bu silahları kullanmayacağının hiçbir güvencesi yok. Nükleer silahların kullanılacağı olası bir savaşın yaratacağı yıkım ise son derece ağır olacaktır. Dolayısıyla bir bütün olarak insan soyunun geleceği tehdit altındadır. ABD-NATO cephesinin tuttuğu yol, bu riski günden güne artırıyor. Bu cephe, Çin’i kışkırtan girişim ve açıklamaları da sık sık tekrarlıyor.
Kapitalist devletler bilimin ve teknolojinin tüm imkanlarını daha ölümcül silahlar üretmek için seferber ediyorlar.

Bu durumda, büyük emperyalist güçler arası bir savaş eski savaşlarla kıyaslanamaz boyutlarda insan kıyımlarına neden olacaktır. Tüm taraflar için yıkıcı sonuçlar yaratacak olması, tehlikenin ciddiyetini ortadan kaldırmıyor. Zira kapitalistlerin sınıf çıkarlarını temsil eden güçlerin her zaman “mantıklı” hareket edeceklerinin hiçbir garantisi yoktur.

Kapitalist sistem işçilerin ürettiği artı-değere el koymadan var olamaz. Aynı şekilde savaş ve çatışmalar çıkarmadan da yoluna devam edemez. Dünyanın çoğu ülkesinde silah tekelleri, devletin tepesinde oturanları yönetiyor. Şimdiki savaşı daha tehlikeli kılan da ABD’nin güçten düşen hegemonyasını korumak için savaşları kışkırtmasıdır. Zira hegemonyasını koruma çabaları sonuç vermiyor. Çin başta olmak üzere bazı ülkelerin giderek güç kazanmasını engelleyemiyor. Bundan dolayı diplomasiden çok saldırgan yollara başvuruyor.

Sürecin bu şekilde seyretmesi insanlık için büyük bir tehlike oluşturuyor. Emperyalist-kapitalist sistem insanlığın başına yeni belalar açma yolunda ilerliyor.