Geldiğimiz aşamada sistem insan soyunu doludizgin uçuruma doğru sürüklüyor. Savaşlar, yıkımlar, felaketler, silahlanma yarışı, gıda kıtlığı, iklim yıkımı… Tüm bunlar meselenin ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor. Artık esas mesele bu gidişata kimlerin dur diyeceği noktasında düğümleniyor.
Dünyanın en büyük ekonomilerini oluşturan 19 ülke ile Avrupa Birliği’nden (AB) oluşan G20’nin liderleri, Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de bir araya geldiler. 9-10 Eylül tarihlerinde gerçekleştirdikleri zirveye pek şaşalı bir isim buldular: “Tek dünya, tek aile, tek gelecek”!
Bu, gerçekleri tam tersyüz eden bir adlandırma. Zira dünya tek değil. Emperyalist güçler arasında bir hegemonya savaşı var. ABD emperyalizmi ve işbirlikçileri Ukrayna savaşına benzin dökerken, yeni savaşları kışkırtmak için de çaba harcıyorlar. ABD yeni askeri ittifaklar kurarak Çin’i sürekli kışkırtıyor. Son günlerde Kafkaslara da el atan Amerika, Rusya’yı daha çok sıkıştırmak için bu bölgede de savaş kışkırtıcılığı yapıyor. Bu ülkelerin tümü hızla silahlanıyor. Geçen yıl silahlanma için 2 trilyon dolardan fazla harcadılar.
Emperyalist-kapitalist sistemin parçaladığı bir dünyada “Tek aile, tek gelecek” olabilir mi? Durum tam tersini gösteriyor. Savaşları kışkırtarak yıkım ve ölüm yaratıyor bu sistem. Bunları nükleer silahların kullanılabileceği bir savaş tehlikesi, gıda sıkıntısı ve küresel ısınmanın yarattığı iklim yıkımı takip ediyor.
“İklim yıkımı başladı”!
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, G20 zirvesinin başlamasından üç gün önce çok önemli bir açıklama yaptı. Guterres’in amacı, Yeni Delhi’de buluşan sömürü sisteminin şeflerini uyarmaktı.
Bilim insanlarının uzun süredir fosil yakıtlara (kömür, petrol, doğal gaz vb.) olan bağımlılığın olası etkilerine karşı uyardığını anımsatan Guterres şunları söyledi: “Gezegenimiz bir kaynama döneminden geçti. Şimdiye kadar kayda alınan en sıcak yaz yaşandı. İklim yıkımı başladı.”
Günlük haberleri izlemek bile, iklim yıkımının adım adım nasıl derinleştiğini anlamak için yeterlidir. Son olarak Libya’nın doğusunda kentleri etkisi altına alan yağışların yarattığı yıkım durumun giderek boyutlanacağını gösterdi. Selde ölenlerin sayısının 5 bin 200’ü aştığı, kayıpların ise 10 bini geçtiği bildirildi. Bu felaket, Guterres’in uyarısının ne kadar önemli olduğunu teyid ediyor.
Suçun faaillerinin zirvesi
Tehlike bu kadar ciddi iken, G20 zirvesinde iklim konusunda ne tür kararlar alındı sorusu ister istemez akla geliyor. Çünkü G20 ülkeleri dünyada kömürle çalışan termik santrallerin yüzde 93’üne sahipler. Yani Türkiye dahil iklim felaketini büyüten devletlerin şefleri G20 zirvesindeydiler. Sadece Çin ile Rusya’nın devlet başkanları zirveye katılmadı. Onlar da üst düzey temsilcilerini gönderdiler. Suçun failleri olarak Guterres’in uyarısını kulak ardı ettiler.
Savaşların, yıkımların, gıda krizinin, iklim yıkımının sorumluları Yeni Delhi’de bir aradaydı. Ortak bir bildiri yayınlayarak “birlik” içinde oldukları havası yaratmaya çalıştılar. Ancak “iklim yıkımı” konusunda söyledikleri, “2030 yılına kadar fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmalıyız”ın ötesine geçmedi. Onlar bu tür boş vaatleri 30 yıldan beri tekrarlıyorlar. İş icraata gelince kıllarını kıpırdatmıyorlar. Çünkü onlar “tek aile” dedikleri insanlara ve diğer canlılara değil, büyük şirketlere hizmet ediyorlar.
Bu gidişatı durdurmalıyız!
Geldiğimiz aşamada sistem insan soyunu doludizgin uçuruma doğru sürüklüyor. Savaşlar, yıkımlar, felaketler, silahlanma yarışı, gıda kıtlığı, iklim yıkımı… Tüm bunlar meselenin ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor. Artık esas mesele bu gidişata kimlerin dur diyeceği noktasında düğümleniyor.
Bu gidişatı ancak işçi sınıfı başta olmak üzere dünya halkları birlikte mücadele ederek durdurabilirler. Bu da hak arama mücadelesinin artık yeterli olmadığını, bununla birlikte insan soyunu ve geleceği kurtarabilmek için emperyalist-kapitalist sisteme karşı kararlı bir mücadele yürütmenin vazgeçilmez olduğunu gösteriyor. Aksi durumda insanların ve diğer canlıların evi olan dünyamızda yaşam tehdit altında kalmaya devam edecektir.