“Kreş hakkı” yok sayılıyor!

“Hayat pahalılığının artık katlanılamaz noktaya geldiği, özel kreş ücretlerinin ise asgari ücret seviyesinde olduğu günümüzde, çocuk bakımı sorumluluğu sermayedarların omuzunda olmalıdır. Tüm metal işçilerini “işyerlerinde 7/24 ücretsiz, nitelikli kreş” talebini yükseltmeye çağırıyoruz.”

Türkiye’nin en büyük metal-otomotiv fabrikalarının da yer aldığı MESS kapsamındaki fabrikalardaki işçilerin yüzde 10’u kadın. Ama kreşi olan fabrika parmakla sayılacak kadar az. Var olanlar da türlü bahanelerle kapatılmış. Örneğin Arçelik fabrikası Beylikdüzü’nden Çerkezköy’e taşınırken kreşini kapatmış. Yazaki Kuzuluk fabrikasındaki kreş de pandemi döneminde kapanmış ve bir daha açılmamış. OSB’lerdeki kreşlerin tablosu ise içler acısı. Örneğin, on binlerce işçinin çalıştığı Bursa Nilüfer OSB bünyesindeki kreşin kapasitesi yalnızca 140 çocuk. Bazı işletmeler kreş açmak yerine, sözde kadınları düşünerek, yaşadıkları bölgelerdeki anlaşmalı özel kreşler için yardımda bulunuyorlar. Ancak bu yardım artan hayat pahalılığında asgari ücretle yarışan özel kreşlerin ücretlerini karşılamaktan fersah fersah uzak. Ford’da kadın işçilere kreş yardımı olarak 3 bin TL verilmesi durumun vahametini gösteriyor.

Özetle, Türkiye’nin en büyük kuruluşları olmakla övünen ve ihracat rekorları kıran MESS patronları kreş hakkını yok sayıyorlar. Bir yandan kadın işçi çalıştırarak teşviklerden faydalanıyor, öbür yandan temel bir hak olan kreş masraflarından kurtularak, bu alandan da kâr elde etmek istiyorlar. Her şey sermayenin daha çok kârı için!..

Ya sendika bürokratlarına ne demeli? Binlerce kadın üyesi olan Türk Metal Sendikası’nın bu dönem sözleşme taslağında kreş hakkına dair değinme bile yok. Geçtiğimiz dönem sözleşmesinin 34. maddesinde “kreş, emzirme odaları ve diğer konularda kadın işçilerle ilgili mevzuat hükümleri uygulanır” deniliyordu. Yasalarda 150’yi aşkın kadın işçinin çalıştığı işyerlerinde kreş açma zorunluluğu var. Peki bu hükümler uygulanıyor mu? Hayır. Az bir cezayla metal patronları kreş yükümlülüğünden kurtuluyorlar. Peki sendika bürokratları sözleşme hükümlerini denetliyorlar mı? Bunun da yanıtı hayır. Çünkü öyle bir dertleri yok. Birleşik Metal-İş Sendikası bu dönem sözleşme taslağında kadın işçiler için 3 bin TL kreş yardımı yapılmasını önermiş. Birleşik Metal-İş yöneticileri özel kreşlerin ücretlerinin ne kadar olduğunu biliyorlar mı acaba? Metal sermayedarları ile karşı karşıya gelmeyecek bir sözleşme taslağının kreş maddesi de ancak böyle olabilir. Biraz kapitalist patrondan, çoğu ise kadın işçiden…

Bugünkü metal sözleşme sürecinde kapitalist patronların ve sendika bürokratlarının kreş gibi bir gündemi olmasa da metal işçilerinin var. Sadece kadın metal işçilerinin değil erkek metal işçilerinin de… Zira erkek işçiler de çocuk bakımından kadın işçiler kadar sorumludurlar. Hayat pahalılığının artık katlanılamaz noktaya geldiği, özel kreş ücretlerinin ise asgari ücret seviyesinde olduğu günümüzde, çocuk bakımı sorumluluğu sermayedarların omuzunda olmalıdır. Tüm metal işçilerini “işyerlerinde 7/24 ücretsiz, nitelikli kreş” talebini yükseltmeye çağırıyoruz.