Kadın işçiler olarak “İnsanca yaşamaya yetecek ücret” istiyorsak, bir orta oyunundan farksız olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na bel bağlamamalı, erkek sınıf kardeşlerimizle birlikte mücadeleyi yükseltmeliyiz.
2025 yılı için geçerli olacak asgari ücret önümüzdeki günlerde belirlenecek. Geçtiğimiz ocak ayından bu yana sözde enflasyonu baskılamak için asgari ücrete zam yapılmamasından kaynaklı işçilerin, emekçilerin ve kadınların gözü kulağı asgari ücret sürecinde. Çünkü işçi ve emekçilerin ücretleri alabildiğine eridi, alım güçleri düştükçe düştü.
Buna rağmen Merkez Bankası’ndan IMF’ye ve patron örgütlerine kadar sermaye temsilcileri asgari ücret zammının düşük tutulmasında ısrarcılar.
Asgari ücret en çok biz kadınları etkiliyor. Çünkü kadınlar yedek iş gücü olarak görüldükleri için en düşük ücret seviyesinde çalıştırılıyor. Asgari ücret alan kadın sayısının erkek işçilere göre daha fazla olması da bu durumu gösteriyor.
Düşük ücretler, kadınların daha fazla yoksullaşması anlamına geliyor. Özellikle kriz koşullarında temel tüketim ürünlerine yapılan fahiş zamlar evin idaresini yüklenen kadınları birçok sorunla baş başa bırakıyor. Bir yanda ev ekonomisini yönetmenin zorluğu artıyor. Öbür yanda yoksullukla birlikte bakım yükü başta olmak üzere ev içi yükler katlanarak büyüyor.
Her asgari ücret belirleme sürecinde olduğu gibi bu dönem de bir “masa” kurulacak. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda patronlar, hükümet temsilcileri ve işçi sınıfından kopmuş sendika bürokratları milyonlarca işçi ve emekçi adına karar verecekler. Sendika bürokratları görüntüyü kurtarmak adına geçtiğimiz dönem toplantıya işçilerle birlikte katılmışlardı. Toplantıya katılan kadın işçi arkadaşımız kadın işçilerin yaşadığı sorunları aktarmıştı. Masanın tüm bileşenleri, kadın işçilerin yaşadıkları sorunları gayet iyi biliyorlar. Düşük ücret politikasını dayatmaları bilmemelerinden değil, açık ve net bir şekilde sınıfsal konumlarından kaynaklanıyor. Ek olarak söyleyelim ki masaya işçilerin katılması işçilerin söz hakkı olduğu anlamına gelmiyor. Milyonlarca işçinin asgari ücret sürecinde taraf olabilmesi için örgütlü bir şekilde hareket etmesi, bu örgütlü güce dayanarak masaya yumruğunu vurabilmesi gerekiyor.
Kadın işçiler olarak “İnsanca yaşamaya yetecek ücret” istiyorsak, bir orta oyunundan farksız olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na bel bağlamamalı, erkek sınıf kardeşlerimizle birlikte mücadeleyi yükseltmeliyiz.