Grev ve direnişlerin mücadeleci kadınları yol gösteriyor!

Kadın işçiler tüm zorluklara rağmen inat ve ısrarla grev ve direnişlerde öğreniyorlar ve ortaya koydukları irade ile öğretiyorlar. Onlara güç vermek ve seslerini yaymak hepimizin boynunun borcu!

Sendikalaşma süreçleri, grev ve direnişler içindeki kadın işçilerle konuştuğumuzda, öncesine kıyasla duruşlarında önemli bir değişim olduğunu görüyoruz. Bu da bir kez daha eylemin değiştirici etkisini gösteriyor.

Son dönemdeki direnişlerde en öne çıkan örnek Polonez… Çatalca’da kapitalist patronun baskılarına, polis saldırılarına, kaymakamın ve emniyet müdürünün tehdit eden tavırlarına rağmen kadın işçiler direnişin en önünde yerlerini aldılar. Çocuklarının eğitimi ve iş hayatıyla tehdit edilen, aileleri üzerinden geriletilmeye çalışılan kadın işçilerin gücü direnişin ilerleyen aşamalarında da kendini gösterdi.

Polonez işçileri Ankara yürüyüşü iradesi koydular. Önlerine barikatlar kuruldu. Bunun üzerine bedenlerini açlığa yatırdılar. Kadın işçiler her türlü geleneksel baskıya rağmen mücadelelerini kararlıkla sürdürdüler. Kendilerine yönelen onur kırıcı davranışlar kinlerini daha da biliyor. Her direniş gününde “ya zafer ya zafer” kararlılığı kilometrelerce öteden hissediliyor.

MKB Rondo grevindeki Yeter, mücadelenin bir evresinden sonra kalan tek kadın işçi oldu. Kapitalist patron korkutarak vazgeçiremeyince rüşvetle ikna etmeye çalıştı. Yolundan dönen kadın ve erkek işçiler olmasına rağmen o grev alanındaki erkek işçi kardeşleriyle omuz omuzaydı. Sohbetleriyle ve sıkılı yumruğuyla direnişe güç kattı. Boynu bükük içeri girmektense başı dik bir açlığı paylaşmayı tercih etti. Bunun yarattığı özgüven, her direniş fotoğrafından, her çıktığı sahneden yansıyor.

TKIS Perde, kadın işçilerin yoğun çalıştığı bir fabrika ve işten atılanların çoğu kadın. Sendikalaşmanın yükünü ilk günden beri omuzlamış olan Nazar, direniş çadırında korku ve kaygıların üzerine nasıl gidilmesi gerektiğini anlatıyor.

Sema ise, ETF direnişinde çatıya çıkma eylemiyle hafızalara kazınan bir kadın işçi. Mücadelenin tozunu yuttuktan sonra direnişçi bir kadın işçi için hiçbir şeyin artık eskisi gibi olmayacağına dair anlamlı bir örnek.

Son olarak grev yasağına rağmen grevi sürdüren metal fabrikalarına baktığımızda, erkek yoğun fabrikalarda kadın işçi olmanın zorluklarının grev alanlarına da yansıdığını görüyoruz. Fabrikaya alınan ilk kadın işçinin kendisini kabul ettirme döneminde yaşadıklarını, grev alanına çocuğuyla gelmenin, orada üç vardiya bulunmanın zorluklarını…

Kadın işçiler tüm zorluklara rağmen inat ve ısrarla grev ve direnişlerde öğreniyorlar ve ortaya koydukları irade ile öğretiyorlar. Onlara güç vermek ve seslerini yaymak hepimizin boynunun borcu!