Fabrikalarda, işyerlerinde ve sokakta, yani yaşamın her alanında sömürüye, şiddete ve savaşa karşı biz kadınların bir adım önde olacağı direnişler örgütlemeli, bizleri köleleştiren bu sömürü sistemine karşı insanca yaşam mücadelesini yükseltmeliyiz!
Sermayenin siyasi temsilcisi AKP-MHP iktidarı tarafından hazırlanan 2025 yılı bütçesinde kapitalist patronlara trilyonlarca lira aktarılıyor.
Milyonlarca işçi ve emekçinin payına ise artan vergiler, derinleşen yoksulluk, krizin ve emperyalist saldırganlığın yıkıcı faturası düşüyor.
1 trilyon 608 milyar lira ile savaş ve savunma harcamalarına ayrılan bütçe tüm zamanların en yüksek rakamına ulaşmış durumda. Millî Eğitim Bakanlığı’na ayrılan 1 trilyon 452 milyar liralık bütçenin ise yüzde 80’i personel harcamaları için kullanılacak. Kalan çok yetersiz kısmı ile on binlerce çocuğun nitelikli eğitim hakkı görmezden geliniyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na da “ailenin korunması ve güçlendirilmesi” için 16 milyar 666 milyon 881 bin lira ayrılmış. “Kadının güçlendirilmesi” başlığı altında ayrılan pay ise 5 milyar 941 milyon 139 bin lira. “Ailenin korunması” için ayrılan bütçe, “kadının güçlenmesi”ne ayrılanı neredeyse üçe katlıyor.
Bir kez daha görüyoruz ki, her sene olduğu gibi bu yıl da bütçeden kadınlara düşen pay, AKP-MHP iktidarının kadın istihdamını artırmak, cinayetleri ve şiddeti önlemek bir yana giderek daha da derinleştirmeye, kadını ikincil konumunu pekiştirmeye hizmet ediyor.
Çok büyük bir kısmı işçi ve emekçilerden alınan vergilerle oluşturulan bütçeyle güvenceli çalışma ve yaşam koşullarını sağlamak, kadın cinayetlerini ve şiddeti etkin şekilde önleyecek politikaları uygulamak yerine bir avuç asalağın kasasını doldurmak bu sömürü sisteminin doğasında vardır.
Bizler için savaş, sömürü ve şiddet demek olan bu bütçeye, üzerimize yıktıkları krizin ve savaşın faturasına geçit vermemek için örgütlü mücadeleyi yükseltmenin zamanı!
Fabrikalarda, işyerlerinde ve sokakta, yani yaşamın her alanında sömürüye, şiddete ve savaşa karşı biz kadınların bir adım önde olacağı direnişler örgütlemeli, bizleri köleleştiren bu sömürü sistemine karşı insanca yaşam mücadelesini yükseltmeliyiz!